FaceBook'ta paylaş

Ekleyen ITTMT Kasım - 27 - 2012 YORUM EKLE

 

TBMM Milli Saraylar tarafından düzenlenen ”Saray Konserleri”nin bu ayki konuğu, İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu. Kültür Bakanlığı’nın en önemli icracı ve sazendelerinden meydana gelen topluluk, muharrem ayı içinde olmamız nedeniyle muharrem ilahilerini icra edecekler. Türk Musikisi geleneğini devamını sağlayan topluluklardan olan İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu’nun Sanat Yönetmenliğini Türk müziğinin en önemli solistlerinden Ahmet Özhan, Şefliğini ise çok değerli sazende İhsan Özer yürütmektedir.

Hacı Ârif Bey’den, Alvarlı Efe Hazretleri’ne bir çok önemli ismin güftelerinin yanı sıra, Kahyazade Arif Bey’den, Dede Efendi’ye bir çok bestekarın da besteleri icra edileceği konser, 29 Kasım Perşembe günü Saat 20:00’de Dolmabahçe Sarayı Medhal Salonu’nda gerçekleşecektir.

LCV yaptırmak gereklidir.

Konser repertuar’ını indirmek için tıklayınız

Link: http://www.millisaraylar.gov.tr/portalmain/News.aspx?HaberId=229

TBMM Genel Sekreterliği (Milli Saraylar)
İletişim Koordinatörlüğü
Tel: 0212 2369000/ 1114

Etiket : , Tasavvuf Müziği, Topluluk Birimleri

FaceBook'ta paylaş

Ekleyen ITTMT Mart - 26 - 2012 YORUM EKLE


Topluluğumuz her ayın son cuma akşamı saat 20:30’da Zeytinburnu Merkez Efendi Camii ve Türbesi yakınındaki Yenikapı Mevlevîhânesi’nde Mevlevî Mukabelesinde bulunmaktadır.

Tarih: 27 Nisan 2012

Saat: 20:30

Konserde Ahmed Avni Konuk’un Dilkeşide Makamındaki Mevlevî Âyin-i Şerîfi icra edilecektir.

 

Yenikapı Mevlevihanesi Adres ve Krokisi

 

Adres: Mevlevihane Caddesi, Merkez Efendi Mahallesi, Zeytinburnu 34015 Istanbul-Türkiye

Dikkat! Yenikapı Mevlevihanesi sahil yolu üzerinde bulunan Yenikapı’da değil; E-5 Otoyolu ve Topkapı yakınında bulunan Merkez Efendi mahallesinde, Mevlana Kapı karşısında ve surların dışındadır.

  1. Aksaray-Millet Caddesinden, Zeytinburnu istikametine dönülecek. Tünelden çıkınca sol kolda Sur’lar, sağ kolda Merkez efendi Mezarlığını göreceksiniz. Sağ taraftaki ilk sağ sokağa girin. Doğru gittiğinizde sol kolda Mevlevihaneyi göreceksiniz.
  2. Metrobüs ile geliyorsanız, Cevizlibağ istasyonunda inin ve Merkez Efendiye doğru yürüyün. Yol üzerinde Mevlevihaneyi göreceksiniz.
  3. Sahilden geliyorsanız, Zeytinburnu istikametine dönün, heykelden sola dönün ve Merkezefendi oklarını takip edin.

Kroki

Daha Büyük Görüntüle

 

Etiket : , Konserler - Haberler, Tasavvuf Müziği

FaceBook'ta paylaş

Ekleyen ITTMT Ekim - 19 - 2011 YORUM EKLE

GİRİŞ
Topluluk, Dergah müziğinin aslına sadık kalarak icra etmeye özen göstermekte ve bu konuda araştırmalar yapmaktadır. Kendi olanaklarını da kullanarak yeni icra tarzları aramakta ve uygulamaktadır. Dünyanın en önemli estetik ve manevi değerlerinden olan Mevlevî Semâ’sı da toplulukca aslına uygun olarak icra edilebilmektedir. Meselâ bir Mevlevî mukabelesinin koreografisi, asırlardanberi tasavvuf ehlinin ince ve yüksek san’at imbiğinden geçerek bugünkü ulaşılmaz derecesine erişmiştir.

Tasavvuf nedir ?
Tasavvuf, taassup düşüncesine göğüs geren, beşerî zevki ilâhî zevk derecesine çıkaran, bu iki zevkin imtizacını sağlayan bir düşünce…. Bir düşünce olmaktan çok bir yaşayış, bir hayat tarzıdır. Bu hayat tarzı ile, Hakk’a ulaşma yolunda mesafe alınır. Tasavvuf hayatının dış yüzünde göze çarpan en belirli husûsiyet, san’ata olan bağlılıktır: Cenab-ı Hakk’ın “Mübd (ibdâ` edici, bedıi eser yaratıcı) sıfatının tecellîsi olan güzel san’atların her koluyla, tasavvuf ehli ilgilidir.
Bu; güzel yazıdan mîmârîye, müsıkîden sedefkârlığa, şürden raksa kadar hep böyledir.. Tasavvuf hayatında san’at bir gâye değildir. “Ayîn-i Evliyaullah” denilen tasavvufî âyin ve merasimlerde yeralan en geniş mânâsıyla dans, en yüksek mânâsıyla müsıkî ve edebiyat, burada bir gâye olmayıp,kişiyi Hakk’a çekmek, Hak için ve Hak yolunda tuzaea düşürmek maksadıyla kullanılan bir vâsitadır. Mûsıkî ile, raks ile, hattâ giyim tarzı ile kişinin göz ve kulağına hitap etmek ve böylece her insanda yaratılıştan varolan estetik duygulan harekete geçirerek kişideki beşerî zevki ilâhî zevk derecesine yükseltmek.. İşte tasavvufdaki san’attan gâye budur. Çünkü tasavvufun kendi gâyesi ancak ve ancak “Hak”dır. Güzel san’atların içinde mûsıkî, tasavvuf ehlinin çok kullandığı bir vâsıtadır. Çünkü; ruhlar yaratıldığında, Yaratıcı tarafından “Elestü bi Rabbiküm (Ben Rabbiniz dığil miyim?)” diye hitab olundu ve ruhlar “Kalû, belâ (evet dediler)”; ve bu İlâhî, Rabbânî hitab ile mestoldular. O, hiçbir şeyle izah edilemiyecek, hiçbir şeyden hissedilemeyecek, beşer olarak anlatılması mümkün olmayan, ancak yaşanan ve duyulan bir Rabbânî mûsıkî idi. Kâinatın sonunda da mûsıkî var: Sûr-ı İsrâfil…Allah (c.c.) cesetlere `Kalkın, mahşer yerinde toplanın’ diyebilirdi. Böyle demeyecek; mahşeri, mûsıkî ile, yâni “ses” ile, İsrâfil’in sûru ile ilân edecek.. ‘ İşte bunlar birtakım işâretlerdir ki ancak ehline mâlûmdur. Bu işâretleri hakkıyle idrâk edenlerden olan Hazret-i Mevlânâ da :Mesnevî’sine “Bişnev in ney (Dinle bu neyi)” diye başlayarak; dinlemenin, işitmenin, sesin, yâni mûsıkînin ehemmiyetini belirtmiştir. Dînin bir “mükellefiyet’; bir de muhabbet yönü vardır. Mükellefiyetlerimizin nasıl îfa edileceğini dîn âlimleri öğretirler. Bu yoldaki muhabbetimizi, hattâ aşkımızı nasıl izhar edeceğimizi ise tasavvuf yolu bize gösterir. Aşkı dile getirmekte mûsıkînin ne kudretli bir vâsıta olduğu’da âşikârdır. İşte bunlardan dolayı Hak âşıkı tasavvuf ehli, mûsıkî ile hem-hâldirler.

Etiket : , Açıklamalar-Tanıtımlar, Tasavvuf Müziği, Tasavvuf Müziği, Topluluk Birimleri

Social Widgets powered by AB-WebLog.com.